Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
complete a form
cambiar constantemente
yüklemeden önce ödeme
sick leave letter
market oneself
bir şeyi bağlamak
Historia
Frases
Significados de
"bir şeyi bağlamak"
en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Phrasals
1
Phrasals
bir şeyi bağlamak
fasten something up
v.
Colloquial
2
Colloquial
bir şeyi bağlamak
do something up
v.
Significados de
"bir şeyi bağlamak"
con otros términos en diccionario inglés turco: 96 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
bir şeyi telle bağlamak
wire something together
v.
2
General
yazı tura atarak bir şeyi karara bağlamak
toss for
v.
3
General
tokalı bir şeyi bağlamak
buckle
v.
4
General
kayışla bağlamak (bir şeyi)
strap something on
v.
5
General
(bir şeyi) zamana bağlamak
temporalize
v.
6
General
(bir şeyi) zamana bağlamak
temporalise
v.
7
General
(bir şeyi) başka bir şeye bağlamak
alligate
v.
8
General
(bir şeyi) daha büyük veya önemli bir şeye bağlamak
bootstrap
v.
9
General
bir şeyi bir şeye bağlamak
hook something into something
v.
10
General
bir şeyi koşula bağlamak
premise
v.
11
General
bir şeyi koşula bağlamak
premiss
v.
Phrasals
12
Phrasals
(birine bir şeyi) bağlamak
accredit (something) to (someone)
v.
13
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
affix (something) to (something)
v.
14
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) eklemek/bağlamak
affix (something) to (something)
v.
15
Phrasals
(bir şeyi birine veya bir şeye) bağlamak
affix something to someone or something
v.
16
Phrasals
(bir şeyi birine veya bir şeye) eklemek/bağlamak
affix something to someone or something
v.
17
Phrasals
bir şeyi bir şeye zincirle bağlamak
chain something to something
v.
18
Phrasals
(ip) bir şeyi bir şeye bağlamak
lace someone into something
v.
19
Phrasals
birini veya bir şeyi sağlam şekilde bir yere bağlamak
bind someone or something down
v.
20
Phrasals
'-e bağlamak (bir şeyi başka bir şeyin nedeni saymak)
put down
v.
21
Phrasals
'-e bağlamak (bir şeyi başka bir şeyin nedeni saymak)
put (something) down to (something else)
v.
22
Phrasals
'-e bağlamak (bir şeyi başka bir şeyin nedeni saymak)
put something down to something
v.
23
Phrasals
'-e bağlamak (bir şeyi başka bir şeyin nedeni saymak)
set something down to something
v.
24
Phrasals
'-e bağlamak (bir şeyi başka bir şeyin nedeni saymak)
set down
v.
25
Phrasals
'-e bağlamak (bir şeyi başka bir şeyin nedeni saymak)
set down
v.
26
Phrasals
'-e bağlamak (bir şeyi başka bir şeyin nedeni saymak)
set down to
v.
27
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeye) bağlamak
join with (something)
v.
28
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) kancayla tutturmak/bağlamak
hook (something) onto (someone or something)
v.
29
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) çengelle geçirmek/bağlamak
hook (something) onto (someone or something)
v.
30
Phrasals
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) bağlamak
link up with (someone or something)
v.
31
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
strap (someone or something) onto (someone or something)
v.
32
Phrasals
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne bağlamak
strap (someone or something) onto (someone or something)
v.
33
Phrasals
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne bağlamak
strap (someone or something) with (something)
v.
34
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir şeyle bağlamak
strap (someone or something) with (something)
v.
35
Phrasals
birini/bir şeyi sıkıca bağlamak
strap in
v.
36
Phrasals
(birini/bir şeyi) telefonda (birine/bir şeye) bağlamak
switch (someone or something) through (to someone or something)
v.
37
Phrasals
birini/bir şeyi bir şey üzerinden bağlamak
switch someone or something through
v.
38
Phrasals
birini/bir şeyi bağlamak
switch someone or something through
v.
39
Phrasals
bir şeyi bir kullanıma bağlamak
tie up
v.
40
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
tie into
v.
41
Phrasals
(bir şeyi) direkt kabloyla (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
v.
42
Phrasals
(bir şeyi) direkt kabloları birleştirerek (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
v.
43
Phrasals
(bir şeyi) direkt (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
v.
44
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
lay something to something
v.
45
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) perçinle bağlamak/tutturmak
rivet (something) to (something)
v.
46
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak/tutturmak
rivet (something) to (something)
v.
47
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (someone or something) to (something)
v.
48
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (something) to (something else)
v.
49
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (something and something else) together
v.
50
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine kayışla bağlamak
strap something on to someone or something
v.
51
Phrasals
bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
strap something on to someone or something
v.
52
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine kayışla bağlamak
strap something on
v.
53
Phrasals
bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
strap something on
v.
54
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) perçinle bağlamak
rivet (something) onto (something)
v.
55
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak
tighten (something) onto (something else)
v.
56
Phrasals
(kendini/birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
fasten (someone, something, or oneself) to (someone or something)
v.
57
Phrasals
(bir şeyi birine) bağlamak
accredit (one) with (something)
v.
58
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
append something onto something
v.
59
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
append something to something
v.
60
Phrasals
bir şeyi birine bağlamak
assign something to someone
v.
61
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine kilitlemek/bağlamak
lock something onto someone or something
v.
62
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine kilitlemek/bağlamak
lock something on
v.
63
Phrasals
birini/bir şeyi kemerle bağlamak
belt someone or something down
v.
64
Phrasals
(birini/bir şeyi) sağlama bağlamak
belt down (something or someone)
v.
65
Phrasals
birini/bir şeyi sıkıca bağlamak
buckle someone or something up
v.
66
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeye) zincirle bağlamak
chain (someone or something) to (something)
v.
67
Phrasals
(bir şeyi) zincirle bağlamak
chain (something) down
v.
68
Phrasals
birini/bir şeyi zincirle bağlamak
chain someone or something down
v.
69
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
connect someone or something (up) to someone or something
v.
70
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
connect someone or something (up) with someone or something
v.
71
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
fasten someone or something onto someone or something
v.
72
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
fasten someone or something to someone or something
v.
73
Phrasals
bir şeyi (bir şeye) bağlamak
fasten something down (to something)
v.
74
Phrasals
(bir şeyi) karara bağlamak
fix on (something)
v.
75
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) bağlamak
lash (someone, something, or oneself) to (something)
v.
76
Phrasals
(birini/bir şeyi) vergiye bağlamak
levy (something) on (someone or something)
v.
77
Phrasals
birini/bir şeyi vergiye bağlamak
levy something upon someone or something
v.
78
Phrasals
birini/bir şeyi vergiye bağlamak
levy something on someone or something
v.
79
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
link (someone or something) up to (someone or something)
v.
80
Phrasals
(bir şeyi bir enerji kaynağına) bağlamak/sokmak
plug (something) into (something)
v.
81
Phrasals
(bir şeyi bir ağa, sisteme) bağlamak
plug (something) into (something)
v.
82
Phrasals
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak
project on (someone or something)
v.
83
Phrasals
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak
project onto (someone or something)
v.
84
Phrasals
(bir şeyi) sonuca bağlamak
sew (something) up
v.
85
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye iple) bağlamak
tie (someone or something) onto (someone or something)
v.
86
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
tie (something) on (someone or something)
v.
87
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
tie (something) onto (someone or something)
v.
88
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak/takmak
tighten (something) on (something else)
v.
89
Phrasals
bir şeyi toparlayıp bir sonuca bağlamak
wrap something up
v.
Idioms
90
Idioms
(bir şeyi yaparken vb.) otomatiğe bağlamak
be on autopilot
v.
91
Idioms
(bir şeyi yaparken vb.) otomatiğe bağlamak
be on automatic pilot
v.
92
Idioms
bir şeyi zincirle bağlamak
chain something up
v.
93
Idioms
(bir şeyi) fiyonk şeklinde bağlamak
tie (something) up in a bow
v.
94
Idioms
(bir şeyi) sonuca bağlamak
tie (something) up in a bow
v.
95
Idioms
(bir şeyi) sonuca bağlamak
tie (something) up in a neat little bow
v.
Slang
96
Slang
bir şeyi/işi parayla bağlamak
fix something
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir şeyi bağlamak
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy